8 Ekim 2012 Pazartesi

Olmayanla Olunmaz

Evden çıkarken pantolonumun arka cebine iki avuç fındık doldurdum. Bineceğim otobüsün koltukları plastik olduğundan ve bizim buaraların çakır çukur yollarında hoplayarak yapacağım uzun yolculuk sonucu cebimde kendi fındık ezmemi imal etmiş olacaktım.

Elbette tüm bunlar sadece düşünmekten keyif aldığım şeylerdi. Yoksa ben de herkes gibi markete gidip kavanozlar içinde bize sunulan fındık ezmelerinden alıyordum. Olsundu. En azından hayalimde beni eğlendirecek şekilde fındık ezmesi imalatımı gerçekleştirmiştim.

Kafamda her zaman olanla olması gerken çelişir dururdu. Sanki olan, olmuş olmasıyla her daim bir sıfır yenik başlardı. Yenik doğardı çünkü aslında hayatımda olan hiçbir şey olması gereken/istediğim şey değildi. Ya da ben olanı her zaman dışlamış hor görmüş başka şeyleri ondan hep üstün tutmuştum. Halbuki zannediyorum kaçırdığım şey olmaması gereken üstünde yeterince düşünmeyişimdi !

Olanla olmaması gereken kıyaslaması dünyanın en saçma kıyaslaması gibi gözükse de aslınında olanın değerini anlamak için yapılması gereken bir durumdu. Herkesin biliği gibi işin özü bardağın doş ve dolu tarafına dayanırdı. Yani biz şuan bardağın dolu tarafına bakıyor ve daha kötü olsaydı ne yapardık neyse ki ucuz yırttık gibi tümceler geçiriyoruz aklımızdan.

Bunu her birimizin züğürt tesellisi gibi gördüğüne ve başka birini avutmaktan gayrı aklımızdan geçirmediğimize ihtimal veriyorum. Çünkü olması gereken şey zaten içinde umut barından, olmasını istediğimiz şey. Olmasını istemediğimiz ise aklmızdan bile geçmeyen sadece olduğunda keşke olmasaydı dediğimiz.

Kafamda her zaman olanla olması gerken çelişir durur çünkü olmasını istemediklerimi hiç düşünmem.

2 Ekim 2012 Salı


 KELİMELER CİNSİYETTEN BAĞIMSIZDIR.

 Kadınların pantolon giymeye başlaması, erkeklerin saçlarını uzatması kadına mal olmuş eksesuarları kullanmaya başlamaları gibi süreçlerini yaşadık.

 Eşyaların herhangi bir cinsiyete ait olmaları kabul edilir birşey değildir bence. Bunu söyleyince aklıma ilk gelen etek erkek ilişkisi oluyor. Fakat sıcak ülkeleri düşünün yada arab yarım adasına bakın erkeklerin beyaz elbiseler giydiğini göreceksiniz ve hiç de yadırgamayacaksınız.

 Bunlara benzer olarak kelimeler de cinsiyete mal edilemez. Kadına küfür yakışmaz gibi mesela..

 Ben bir kadının yarraam diye konuşmasına bayılıyorum. Bir şekilde içinde sikmek fiili geçen cümleler kurmasından hoşlanıyorum. Hacı diyebilir hafız diyebilir ve böyle konuşunca itici olmaz, olmamalıdır!

 Dahası kadına ait gibi gözüken cicim'ler aşkitom'lar da bir erkeğin ağzında nefis duruyor.

 O yüzden gelin kendimizi hiç üzmeyelim kim nasıl isterse öyle konuşsun ve kelimeler cinsiyet tekeline girmesin.